İnsan vardır, "Hayal Kurar" ve o hayalin gerçekleşmesi için ömür boyunca gayret sarfeder. 

Bir insan daha vardır; "Hayalleri Çalınmıştır" Hayalleri çalınan insan kurduğu hayallerin başkaları tarafından gerçekleştirildiğini görür ve hayıflanır, burukluk yaşar.

Bir de "Hayallerinin Çalındığını Bile Hissetmeyen Kalabalıklar" var ki bunlar "hayal etmeyi bile hayal edemez." Örneğin, asgarî ücretin, yoksulluk sınırı olan 30 bin TL olması gerektiğini hayal edemez.

Hayallerinin çalındığını bile hissetmeyenler bu hâle bir anda gelmiş değil tabii ki...
Osmanlı'nın son döneminden beri Balkan Savaşları, 1. Dünya Savaşı, Kurtuluş Savaşı, 2. Dünya Savaşı, Rus-ABD paylaşımı, Arap-İsrail savaşlarıyla oluşan petrol krizi, Kıbrıs Ambargosu, Sağ-Sol gerilimi, 28 Şubat bilmem neyi vs derken o konjonktür içinde toplumun hayal dünyası daraltılmış. Her seferinde o dönemin hayal edecek gençlerini kendinden önceki nesil frenlemiş. Misal;
"Sen 15 sene askerlik yapan dedeni bilmezsin, Sen açlıktan atların pisliği içindeki buğdayları ayıklayıp karnını doyuran dedeni bilmezsin, Sen 10 kilo buğday için 3 gün yevmiyeye gittiğimiz günleri bilmezsin, Sen yağ-tüp kuyruklarını bilmezsin vs" şeklinde "mevcut olana şükür et" denilerek bir üst rahatlığı hayal etmesi gereken nesil frenleniyor.

Hayallerini kaybetmeyenler de var elbet. Şu an İHAlar, SİHAlar, tanklar, arabalar vs ne kadar gurur veriyor değil mi? Yani yapabiliyormuşuz değil mi! Lüzumsuz yere heba olan kamu kaynakları, üretime kanalize edilse birkaç senede yapılabilecek şeyler bunlar. Örneğin ülkemiz 2023 yılında bütçeden ödeyeceği 560 Milyar TL'lik "borç faizi"ni tasarruf etmiş olsa her şehre onlarca fabrika, işçiye-memura-emekliye %50 zam, çiftçiye bedava mazot ve gübre verilebilir. Fakat hayalleri bir üst mertebeye çıkamayan çoğunluk bunu idrak edemiyor.
Neyse...
Siz siz olun, hayallerinize sahip çıkın, çalmasınlar.

Çünkü #FilBirHortumdur