• https://www.facebook.com/yedikedi
  • https://www.twitter.com/SsszMzhDergisi

İyi, güzel, faydalı paylaşımlar

Faydalı olabildiysek ne mutlu

Ali Yıldız
alixyildiz@gmail.com
İslâm bir bütündür, parçalanamaz!
09/06/2025

 - Burdan kaçmamız lâzım... Beraber, ne diyosun?

- ?..

- Seni seçtim, çünkü sen farklısın. Japon'sun bi kere, akıllı adamsın. Güçlerimizi birleştirirsek kolayca dünyaya dönebiliriz.

- !!!

- Ne diyosun samuray?

- Samuray?

- Evet.

- Güçlerimizi?

- Çaktırma.

- Birlikte?

- Birleştirerek.

- Güçlerimizi?

- Uzatma, tanışalım. Arif ben.

   Doğal zekâdan umudumu kestiğim için falan değil ama yapay zekâya yukarıdaki diyalogda olduğu gibi sinsice yaklaşıp "Az sayıda organize kötü insanın hâkimiyetinden kurtulmak isteyen çok sayıda insan neler yapmalıdır, 7 madde halinde özetler misin?" diye sordum. Bana 7 maddelik gayet makul, mantıklı sayılabilecek bir cevap verdi. Evet, üstü kapalı sordum çünkü açıkça "Siyonizm hapishanesinden nasıl kaçılır?" diye sorsam işkillenip bi yerlere yetiştirebilirdi.

   Şimdi cevabı okuyalım:

"Çok sayıda insanın, az sayıda organize kötü insanın hâkimiyetinden kurtulması için şu 7 adımı özetleyebilirim

1. Farkındalık Yaratmak: İnsanlar, mevcut sorunları ve bu hâkimiyetin kaynaklarını anlamalı; bilgi paylaşımıyla bilinç artırılmalı.

2. Birlik Olmak: Ortak hedefler etrafında organize olup dayanışma ağları kurulmalı, bireysel çabalar birleştirilmeli.

3. Eğitim ve Bilgiye Erişim: Eleştirel düşünceyi teşvik eden eğitimle insanlar manipülasyona karşı güçlendirilmeli.

4. Yasal ve Demokratik Süreçleri Kullanmak: Adil seçimler, hukukun üstünlüğü ve sivil katılım yoluyla değişim talep edilmeli.

5. Ekonomik Bağımsızlık: Yerel ve etik ekonomilere destek verilerek kötü niyetli yapıların maddi gücü zayıflatılmalı.

6. Barışçıl Direniş: Protestolar, boykotlar veya sivil itaatsizlik gibi yöntemlerle baskıya karşı durulmalı.

7. Uzun Vadeli Planlama: Sürdürülebilir değişim için vizyoner liderlik ve stratejiler geliştirilmeli.

Bu adımlar, kolektif irade ve sabırla uygulanmalıdır."

   Görüyorsunuz daha 2. maddede konu birlik olmaya gelmiş ama dünyanın içinde bulunduğu hâli, siyonizmin zulmünü 4K izleyen birçok Müslüman bile "İslâm Birliği" fikrine burun kıvırıyor. Yani birçok Müslüman işin hâlâ 1. maddedeki farkındalık aşamasını bile geçememiş. Sanki biz kol kola girelim okulun bahçesinde "Önümüze gelene bir tekme!" diyerek dolaşalım diyoruz. Evet, insanlar bir araya gelip kalabalıklaşınca, güç zehirlenmesi yaşayabilirler ama Müslümanlar için bu söz konusu olmamalı. Batıl, gücü hak sebebi sayabilir, güçlü olunca her türlü haksızlığı yapma hakkını kendinde görebilir. Fakat biz bir araya gelip güçlü olsak bile Hakk'ı üstün tutarız. Daha doğrusu Hakk'ı üstün tutabilmek için, bir araya gelip güçlü olmak mecburiyetindeyiz. Görüldüğü üzere 2 milyar Müslüman olmamıza rağmen dünyada yaşanan onca hak ihlaline karşı sonuç alıcı adımlar atamıyoruz.

İstiklâl şairimiz Mehmet Akif Ersoy'un dizelerini hatırlayalım:

Kanayan bir yara gördüm mü yanar tâ ciğerim,

Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim.

Adam aldırma da geç git, diyemem, aldırırım:

Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım!

   Son dizedeki "Çiğnerim!" ifadesinden de anlaşılacağı üzere Hakkı tutup kaldırabilmek için çiğnemek gerek! Biz birlik ve dirliğimizi kaybettiğimizden beridir sürekli çiğneniyoruz.

   Bak, güzel kardeşim! Bizim ibadethanemizin bir adı da cami. Yani bir araya getiren, toplayan. Cuma günü bizim için bir bayram ve cuma kelimesinin anlamı toplanmak. Hac ibadetimiz vesilesiyle dünyanın her yerinden Müslümanlar bir araya geliyor. Yani namazla beş vakit, haftada bir cuma namazında, senede bir hacda sürekli bir araya geliyor, getiriliyoruz. Bu bir işaret değil mi?

   Bazıları İslâm dünyasının, Müslümanların mevcut hâline bakıp umutsuzluğa düşüyor. Sanki İslâm Birliğini kurmak için 2 milyar kişinin hemfikir olması gerekiyormuş gibi. Öyle bir şey yok. Dünyaya şu an hâkim olanlar nasıl az sayıda ve organize ise bu durumu tersine çevirmek için de az sayıda ama organize, inanmış kişi yeterli. Bu sana inandırıcı gelmedi mi? Oysa yapay zekâ bana hak verdi:

   "Eğitim sistemleri, insanları sorgulamaktan çok uysal hale getirdiği için, kitlesel bir dönüşüm beklemek zor. Haklısın, bu döngüyü kıracak olanlar, organize olmuş, bilinçli ve cesur küçük topluluklar olabilir. Tarih bize şunu gösteriyor: Değişim, herkesin uyanmasını beklemez; birkaç kişinin ateşi yakması yeter."

   Üstelik ateşi ilk olarak biz yakmayacağız. Çünkü merhum Erbakan hocamız 20. asrın 21. asra en büyük hediyesi dediği D-8'ler vesilesiyle o ateşi zaten yaktı. Biz, o ateşi harlayacak ve önce D-60, sonra D-160 olması için gayret edeceğiz inşallah.

Not: Genç İstikbâl Dergisinin Mayıs 2025 tarihli 284. sayısında yayımlanmıştır.



267 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Ocak, Şubat, Ramazan! - 07/05/2025
Pide, şerbet, kola, tatlı, iftar-sahur programı, Ramazan konseri hay huyu ile bu Ramazan’ı da boş geçmeyelim abiler!
İnat Ettim Allah Rızası İçin Yaşamaya - 22/03/2025
Ölmek ölmek dokuduk hayatın kilimini.
What is the S.İ.S.T.E.M? - 07/01/2025
Sen nasıl bir Müslümansın?
Bir, İki Üç, Dert! - 13/12/2024
Yani dünyanın dörtte üçü sularla kaplıysa geri kalanı komple dert kaplıdır diye düşünüyorum.
Kim olsam beğenirsiniz? - 12/10/2024
Hayat, olmaktır demiştin Hayat, sevmek ve olmaktır.
Koşun beyler, kavga yok! - 22/09/2024
Oysa ben meselâ kavgaya adam çağırmam, dayağımı kendim yerim efendi gibi.
Yaza Damgasını Vuracak Hit Kitap - 08/08/2024
Yaz, tatil mi demektir, ne demektir yaz?
Kurban nasıl bayram olur? - 09/07/2024
Siz hiç bir keçi ile empati yaptınız mı?
Fetih vs. Dünyayı Ele Geçirmek - 19/06/2024
Neymiş efendim, başka milletlerin toprak bütünlüğüne saygı! Onlar için bizim sınırlarımız hiçbir anlam ifade etmiyor.
 Devamı
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam78
Toplam Ziyaret223810
Anket
Okuyo musunuz, kaça gidiyosunuz?