Bir futbol maçının 5. dakikasında takımınız 5-0 geriye düşse ne hissederdiniz? Çoğu insan moral olarak çöker, umutsuzluğa düşer. Çok az insan ise “Daha 85 dakikamız var.” diyerek umudu elden bırakmaz. Aslına bakarsanız iki tavır da galip gelmeyi, yenilmemeyi önceleyen bir anlayışa sahiptir. Müslümanca olan tavır ise skordan bağımsız olarak üzerine düşeni lâyıkıyla yapmaya çalışmak, mücadeleyi bırakmamak, netice konusunda ise Allah’a güvenmektir.

Esasında yeryüzünde sürmekte olan tek bir mücadele vardır: Hak-bâtıl mücadelesi. Ve o mücadelenin sonucu bellidir. De ki: “Hak geldi, bâtıl yıkılıp gitti! Zaten bâtıl yıkılmaya mahkûmdur.” (İsra Sûresi 81. Âyet) 

Bizler bâtılın görece üstün olduğu bir zaman diliminde yaşıyoruz. Böyle bir çağda Hak adına ortaya çıkıp mücadele ederken dikkat edilmesi gereken bazı hususlar var. Çünkü bâtıl Hakkı çeşitli yöntemlerle engellemek isteyecektir. Muhittin Hamdi Yıldırım Hoca, Muhtasar Cihat İlmihali adlı kitabında "Batılın Hakkı Engelleme Aşamaları" başlıklı bölümde bu yöntemleri 8 başlık altında ayrıntılı olarak anlatılıyor. Biz burada bu yöntemlere adı geçen kitaptan yararlanarak kısaca değineceğiz.

1) Yok sayma

Bâtılın Hak ile mücadelede ilk başvurduğu yöntem yok saymadır. Hakkın mücadelesinin dikkat çekmemesi için ilk olarak bu yola başvurur. Mücadelenin devamlı olmamasını umar. Ama yok sayılmak varlığının alâmetidir ve az bir şey değildir. Var olarak bile bâtılı rahatsız edersin. Çünkü artık en azından seni yok saymak için gayret edecektir. 

2) Alay etme

Yok sayma işe yaramadığında alay etme aşaması başlar. Allah Kur'an'da şöyle buyurur:

“Yazıklar olsun o kullara ki, kendilerine her peygamber geldiğinde onu alaya alırlardı.”
(Yasin 30)

Varlığınla bâtılı yeterince rahatsız ettiğinde ve mücadelen dikkat çektiğinde bâtıl 2. aşamaya geçer. Seni psikolojik olarak güçten düşürmek, seni küçük görmek ve göstermek ister. Sen kınayanların kınamasına aldırmayıp mücadeleye devam ettiğinde bâtıl da 3. aşamaya geçecektir. 

3) Dolaylı ikaz

 Alay etme işe yaramadığında ikaza başvurulur. Örneğin Peygamber Efendimiz  (S.A.V.) tebliğine ısrarla devam edince Kureyş'in temsilcileri Ebu Talip'e gelerek “Yeğenin bizim ilahlarımıza hakaret ediyor. Atalarımızı dalalette gösteriyor, bizi ahmak yerine koyuyor. Ya sen de aradan çık veya sen de ortaya çık kozlarımızı paylaşalım.” dediler. Peygamberimiz de  (S.A.V.) bunun üzerine “Allah'a yemin olsun, eğer bunlar bir elime güneşi, diğer elime ayı getirip koysalar yine de davamdan vazgeçmem. Ya bu işi tamamlayacak ya da bu uğurda feda olacağım.” diyerek kararlılığını ortaya koymuştur.

4) Teklif-Tehdit

Bâtılın 4. yöntemi teklif ve tehdittir. Nitekim Peygamberimiz (S.A.V.) ikazlara aldırmayınca Kureyşliler ona “Seni Mekke'nin idarecisi yapalım. Hastaysan tedavi edelim. Güzel kadınlarımızdan istediğini verelim. Yeter ki ilahlarımıza dokunma, kötü söz söyleme.” teklifiyle gelmişlerdir.

5) Baskı

Bâtıl, teklifleri reddedilince ve tehditlerine aldırılmayınca baskı uygulamaya ve düşmanlık yapmaya başlar. 

6) Şiddet

Baskılar gittikçe dozunu artırır ve bâtıl artık şiddete başvurur. Bu konuda Yüce Allah Kur'an'da şöyle buyurur: “Hatırla ki, kâfirler seni tutup bağlamaları veya öldürmeleri yahut seni yurdundan çıkarmaları için sana tuzak kuruyorlardı. Onlar sana tuzak kurarlarken Allah da onlara tuzak kuruyordu. Çünkü Allah tuzak kuranların en hayırlısıdır.” (Enfal 30)

7) Ambargo

Şiddetten sonraki yöntem ambargodur. Hakkı engelleyemediğini gören bâtıl bu sefer her yönüyle ambargo uygulamaya başlar. Bu aşamada Hakkın sabır ile karşı koyması gerekir.

"Ey iman edenler! Siz kendinize bakın. Siz doğru yolda olunca sapan kimse size zarar veremez. Hepinizin dönüşü Allah'adır. Artık O, size yaptıklarınızı bildirecektir. (Maide 105)

8) İmha

Buraya kadar uyguladıkları hiçbir şeyin işe yaramadığını gören bâtılın temsilcileri son olarak imha yöntemini uygulamaya koyar ve Hakkı ortadan kaldırmak ister. Bunu için de suikastler, cinayetler ve nihayetinde savaşa başvurur.

Şimdi yukarıdaki aşamaları Gazze düzleminde düşünelim. Gazze tüm aşamaları geçti. Devlet kılığına girmiş işgalci terör örgütü israil, Gazze’yi, onu savunanları topyekün imha etmek için saldırıyor. Gazze ise hâlâ direniyor. Direniş, zaferin kendisidir.

Ben kendi halimde bir Müslümanım, bâtıl ile çatışmaya girmeden de dinimi yaşarım diyen kişi İslâm’ı hiç anlamamış veya eksik anlamıştır. İslâm bir nizamdır ve İslam’ı yaşamak isteyen bâtıl ile mücadeleyi göze alması gereken bir yola girmiştir. Son söz: “Yol yürümek zahmetlidir, yolda kalmak ondan daha zahmetlidir. Kimse sana kolay olacağını söylemedi.”

Not: Genç İstikbâl Dergisinin Ekim 2025 tarihli 289. sayısında yayımlanmıştır.